top of page
  • Yazarın fotoğrafıAv. Muammer ÇINAR

Marshall Yardımları Kapsamında Türk - Amerikan İlişkileri

II. Dünya savaşından sonra Amerika, Amerika Kıtasının dışında yaşayan insanlar ilişkileri yeniden düzenlemeye karar vermiştir. Sovyetler Birliğinin, Bolşevik ihtilalından II. Dünya Savaşına kadar sürdürdüğü, üçüncü ülkelere karşı pasif politikadan vazgeçmesinin de Amerikan politikasının değişmesinde etkisi olmuştur. Zira, Rusya’nın öteden beri Akdeniz’e inme, Boğazlar üzerinde hak sahibi olma gayretleri hep olmuştur. Rusya’nın bu ideali, ideal olmaktan çıkmış, Kominizim ile birlikte egemenlik alanlarının da genişlemesine dönmüştür. Bu durumu gören Amerikan yönetimi, Rus politikalarını engellemek, Avrupa’ya özellikle de Batı Avrupa ülkelerine yardım etme kararı almıştır. Marshall Yardımları da bu kapsamdaki yardımlardandır.

ABD başkanı Truman, Yunanistan'a özgürlüğüne tam olarak kavuşabilmesi için ve SSCB ye kaymaması için yardım yapılması gerektiğini, Türkiye'nin de öneminin Yunanistan'dan az olmadığını ifade ederek, bu iki ülkeye yardım yapılmasını savundu.[1] Bu çerçevede 400 milyon yardım kararı alındı. Bunun 300 milyonu Yunanistan'a, 100 milyonu da Türkiye'ye verilecekti.

ABD, Batı Avrupa'nın tekrar eski ekonomik ve siyasal gücüne kavuşmasını savunuyordu. Bunun için; Avrupa'nın askeri, siyasi ve ekonomik istikrarını sağlamak, bu kıtayı ABD'nin nükleer şemsiyesi altına almak, ABD öncülüğündeki Avrupa'yı dünya ölçeğinde bir savunma gücü olarak örgütlemeyi amaçlıyordu.[2]

Türkiye; Rus tehdidi, savaşın oluşturduğu ekonomik sıkıntılar ve ABD ile sıçak ilişkilerin Rus tehdidini durduracağı gerekleri ile 12. Temmuz 1947 de yardım anlaşması ile Truman yardımını kabul etti.

Truman yardımı ile Türkiye'nin ABD ve Satı ile olan ilişkileri olumlu yönde değişti. Rus Tehdidi önlendi. Ordunun modernizasyonu için kullanılan yardım ve alınan araç gereçler bir süre sonra yedek parçaya duyulan ihtiyaç nedeniyle yardımdan daha fazlası ABD ye ödenmiş oldu. Türkiye'nin askeri ve ekonomik olarak dışa bağımlılığı Truman yardımları ile başladı denebilir. [3]

Amerikan Hükümetinin Dışişleri Bakanı George Marshall, 1945 yılında yaptığı konuşmada bu yardımdan bahsetmiştir. Konuşmasında Avrupa’nın kendi problemlerini kendilerinin çözmesi gerektiğini, Amerika’nın da destek olacağını vurgulamıştır.

Marshall'ın önerisinde üç husus öne çıkmaktaydı. Yardım askeri olmaktan çok ekonomik olacaktı. Ulusal düzeyde değil, bölgesel düzeyde olacaktı. Yardıma engel olanların ABD' nin direnişi ile karşılaşacakları uyarısıydı.

Marshall Yardımını Onaylayan Amerikan Konseyi, yardımı alabilmek için Avrupa İş Birliği teşkilatına üye olma şartını koymuştu. Yardımın en cazip yönü ise kredilerin % 2,5 gibi düşük faizli olması, 15 yıl geri ödenmeyecek olması ve 44 yılda geri ödemenin yapılacak olmasıydı.

Marshall Yardımı alabilmenin bir başka koşulu ise bu yardımın nerelerde kullanılacağının bildirilmesi ve Amerikan Hükümetinden onay alınması idi. Örneğin, yardım kapsamında Amerika'dan alınan silahların kullanımı izne bağlı olduğu için Kıbrıs Harekâtında kullanılamadı. Bu durum yardım alan ülkelerin iç politikalarını etkiliyordu. Diğer yandan yardım paraları ayrı bir hesapta tutuluyor ve bu paraların kullanılması için izin Amerikan Hükümetinin izni gerekiyordu. Bu ise yardım alan ülkenin iç işlerine müdahale anlamına geliyordu. Marashall Yardımının 3 amacı olduğu söylenebilir: Birincisi, Batı Avrupa ülkelerine yardım etmek, ekonomilerini canlandırmak. İkincisi, yardım alan ülkelerin ekonomilerini denetlemek. Üçüncü de, Amerikan malları için Pazar temin ederek Amerikan ekonomisini canlandırmak.

Başlangıçta Amerika Türkiye’ye yardım yapmayı kabul etmemiştir. Türk Dış İşleri Bakanı Necmettin SADAK, Türkiye’nin birçok alanda ihtiyacı varken, bütçenin yarısının savunmaya ayrıldığını, bunun sebebinin de kendisine yönelik tehdit algısının olduğunu vurgulamıştır. Yapılan görüşmeler sonucunda 4. Temmuz 1948 tarihinde Amerikan Hükümeti Türkiye’ye yardım yapmayı kabul etmiştir. Sözleşme 8 Temmuz 1948 TBMM de oylanarak kabul edilmiştir.

Türkiye anlaşmadan sonra 2 kez 59 milyon dolar yardım almıştır. Bu paralar, ziraatın makineleşmesinde, yer altı zenginliklerinin işletilmesinde, askeri teçhizat alımında kullanılmıştır. [4]

Marshall Yardımından sonra Türkiye Amerika ve Batı ile olan ilişkilerini geliştirmiştir. Türk halkının Amerika’ya sempati ile bakmasına sebep oldu. Soğuk savaş döneminde Türkiye’nin yönünü batı olarak belirlemesinde etkili oldu. Tarımda ciddi ilerlemeler sağlandı, ancak tarım aletlerinin yedek parçaları konusunda Amerika’ya ciddi ödemeler yapılması dengeyi bozdu. Yardımların büyük bir bölümü karayollarına ayrıldı. Bu durum lastikli araçların gelişmesini sağladı. Ancak, Cumhuriyetin başında başlamış olan demiryolu ağının gelişmesine engel oldu. Türk Ordusunun silahlanmasına, modernizasyonuna katkısı olmuştur. Ancak dışa bağımlılık artmıştır.

30.12.2016

Muammer ÇINAR



[1] ORAN Baskın, Türk Dış Politikası, İletişim Yayınları,sf:529

[2] [2] ORAN Baskın, Türk Dış Politikası, sf:530

[3] [3] ORAN Baskın, Türk Dış Politikası, sf:536

[4] Yavuz GÜLER

II. DÜNYA HARBİ SONRASI TÜRK–AMERİKAN İLİŞKİLERİ

(1945-1950)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ KIRŞEHİR EĞİTİM FAKÜLTESİ, Cilt 5, Sayı 2, (2004), 209-224 209

Son Yazılar

Hepsini Gör

11 Eylül Sürecinde İnsan Hakları ve Güvenlik

Bu çalısmada insan haklarına saygıyı bayraklaştıran, tüm değer yargılarını ve kutsalını insan hakları çerçevesinde ve meşruiyet zemininde tartışan batı medeniyetinin insan hakları ve güvenlik konuları

bottom of page