top of page
  • Yazarın fotoğrafıAv. Muammer ÇINAR

Dağlık Karabağ Meselesi ve Hocalı Katliamı

Bu çalışmada, Azeybaycan'ın Dağlık Karabağ Kasabasının Ermenistan tarafından işgal edilmesini ve Hocalı'da yapılan katliamı inceleyeceğiz. Ermenistan'ın bu işgal işgali haksızdır. Yapılan katlam ise insanlık suçudur.

Bölgenin ayrıntısına girmeden önce Azerbaycan ve Ermenistan hakkında malümat vermek gerekir.


AZERBAYCAN

I.Dünya savaşına kadar Kafkas bölgesinin büyük bölümü Türk idaresinde idi. Türkiye'nin amacı Kafkas bölgesinde huzurun tesisidir. Bunu sağlamak için her türlü gayreti göstermektedir. Kafkas bölgesi Türkiye açısından hem tarihi ve milli bağların olduğu bölgedir, hem de güvenlik ve staratejik önemi haiz bir bölgedir. Rusya, Türkiye için tarih boyunca tehdit oluşturmuştur. Bu tehtid ilk muhatabı Kafkasya'dır. Azerbaycan ile diğerlerinden farklı duygusal ilişkiler de sözkünusudur. "Tek millet, iki develet" tabiri Türkiye ve Azerbaycan için söylenmektedir.


Kafkasya'da; Hiristiyan olan 5 milyon Gürcü ile 3 milyon Ermeni, yüzde doksanı Türk olan 12 milyon Müslüman yaşamaktadır. Türk nüfusun 7.5 milyonunu Kuzey Azerbaycan Türkleri oluşturmaktadır. Diğer Türk grupları ise; Çeçenler: 750 bin, Avarlar: 683 bin, Kumuklar: 230 bin, İnguşlar: 186 bin, Karaçaylar: 135 bin, Bakarlar:70 bin, Nogaylar: 60 bin, Abazalar 29 bin kişi yaşamaktadır. Bunun dışında 1,5 bin Müslüman Çerkesler, 542 bin Osetler, 22 Tatlar da bu bölgede yaşamaktadır.[1]

Kafkasya, Avrupa ile Asya arasında bulunan ticaret yolu üzerinde, İpek ve Baharat yolunun Kardeniz limanlarına ulaşma noktasındadır. Madenler, petrol ve doğalgaz yönünden zengin bir bölgedir. Bu yönüyle bölge büyük devletlerin üzerinde planlarının olduğu, Rusya'nın ise sürekli işgal tehtidi altında olan bir bölgedir.

Yukarıdaki bilgiler ayna zamanda Azerbaycan için de geçerlidir. Azerbaycan, 1991 yılında bağımsızlığına kavuşmuştur. 8 milyon nüfuslu, 86.600 km2 yüzölçüme sahip olan ülkenin başkenti Bakû'dür. Okuma yazma oranı çok yüksektir. Bundan önceki tarihi seyri ise şöyledir:

Azerbaycan, 1828 yılında Çarlık Rusyası ile İran arasında paylaşılmıştır. İran'da kalan Güney Azerbaycan'da 22 milyon nüfus bulunmaktadır. Başkenti ise Tebriz'dir. Türklerin bu günkü Azerbaycan topraklarına gelişi M.Ö. VII. Yüzyıldadır. Azerbaycan' a hâkim olmak için Bizanslılar ve Sasani İran çok mücadele etmiştir.[2] Türk devletleri, Azerbaycan'ın işgaline engel olmuş ve kardeş ülkeye yardım etmiştir. Daha sonra Rus saldırılarına karşı ise Osmanlı Azerbaycan'ın yanında olmuştur.

Ermenistan tampon bir bölge oluşturulmak için kuruldu. 1829 Edirne Antlaşması ile Osmanlı Devleti'ne karşı üstünlüğünü kabul ettiren Rusya, Azerbaycan topraklarının büyük bir bölümünü işgal etti. İran ve Osmanlı'ya karşı tampon bölge oluşturmak için, Azerbaycan toprakları üzerinde bir Ermeni tampon bölge oluşturdu. İran ve Osmanlı bölgelerinde yaşayan Ermenileri buralara göçe zorladı. 28 Mayıs 1918 de Azerbaycan bağımsızlığını ilan etti. İki yıl sonra Rusya, 27 Nisan 1920 de Azerbaycan'ı işgal etti. Yetmiş yıllık bir esaretten sonra Rusya'da meydana gelen rejim değişikliği ile 18 Ekim 1991 de tekrar bağımsılığını ilan etti. Azerbaycan'ı ilk tanıyan devlet Türkiye olmuştur. Maddi ve manevi deztekte bulunmuştur.


ERMENİSTAN

1991 Tarihinde Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra bağımsızlığını ilan eden Ermenistan 29.800 km2 alana sahiptir. O tarihte 3.5 milyon olan nüfuusu göçlerle birlikte 3 milyonun altına düşmüştür. Ermenistan, 1828-29 yıllarında Rusya tarafından Türkiye ve İran'a karşı tampol oluşturmak için Azeri toprakları üzerinde oluşturulmuştur.

Ermeniler, Nortik ve Alpin ırklarının karışımı bir halktır. Yani, yerlilerle Hind-Avrupalı karışımdan meydana gelmiştir.[3] Ermenilerin M.S. 301 de Hiristiyanlığı kabul etmeleri ve Ermeni Kilisesi kurulması neticesinde hem hiristiyanlık hızlı yayılmış, hem de Roma İdaresinin yardımlarına mazhar olmuşlardır.

Daha sonra Rus etkisine giren Ermeniler 1877-1878 Türk-Rus Savaşında açıkça Rusyanın yanında ve Rus orduları içersinde savaşmışlardır. Bununla da kalmayıp içerdeki varlıklarıyla katliamlar yapmışlardır.


KARABAĞ PROBLEMİ VE HOCALI KATLİAMI

Ermeniler sürekli Rus koruması gördüler. Ermeniler, Rus desteği ile Azeri Türkleri üzerinde katliamlar yaptılar.

1988-89 Yıllarında Karabağ bölgesinde yoğun nüfusu gerekçe gösteren Ermeniler bağımsızlı için refarandum yapıp bağımsızlık kararı alması ile olaylar başladı. Ermenistan ve Azerbaycan arasında başlayan gerilimlerin ardından yüzbinlerce kişi göç etmek zorunad kaldı. Ermenistan'ın Karabağ'a saldırması ile de savaş başladı. Birçok köy ve kasabada yüzlerce insan öldürüldü.

25 Şubat 1992 tarihinde Hocalı Kasabasında, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ordusan bağlı, 366. Motorize Piyade Alayının desteğindeki Ermeni Silahlı kuvvetleri, resmi rakamlara göre 613, gayriresmi tespitlere göre 1.300 kişiyi katlettiler.[4]

Ermeni katliamları nedeniyle bölgedeki Azeri Türkleri mülteci durumuna düştü. Halen bu mağduriyetler devam etmektedir. Nüfus çoğunluğu Ermenilere geçti.

Geçici ateşkenden sonra arabuluculuk faaliyeti gündeme geldi. Bu anlamda Minsk Grubu oluşturturuldu.

Azerbaycan ve Ermenistan'ın, Ocak 1992 tarihinde o zamanki adıyla Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı’na (günümüzde AGİT) üye olmasıyla birlikte Karabağ Sorunu uluslararası boyut kazandı. Arabulucu görevi üstlenen AGİK, 24 Mart 1992’de konuyu araştırmak üzere bölgeye bir heyet gönderilmesini ve Minsk Grubu’nun kurulmasını önerdi. 1994’te resmiyet kazanan Minsk Grubu’nun eşbaşkanlığını Fransa, Rusya ve ABD yapıyor. Grubun diğer üyeleri Türkiye, Almanya, İtalya, Portekiz, Hollanda, Belarus, İsveç ve Finlandiya idi. Bu grubun çalışmaları da netice vermedi.

Egemen güçler; böl, parçala ve yönet (divide et impera) ilkesine uygun eylemler içersinde olduklarını görüyoruz. Nüfus tek başına başka bir devlete bağlanma gerekçesi olamaz. Azerbaycan toprakları içersinde kalan bölgedeki Ermeni azınlığı kışkırtarak bölge istikrarsızlaştırılmaktadır. Bu şekilde de müdahaleye açık tutulmaktadır. Rusya’nın bölgeye hâkim olma iddiaları yeni bir şey değildir. Bu iddiasından vazgeçmemiştir. Ermenileri destekleyerek hem Azeriler ve hem de Türkiye üzerinde baskı kurmak istemektedir.


SONUÇ :

Azeri toprağı olan Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermeni işgaline bir an önce son verilmeli. Minsk Grubunun ve BM aldığı kararların kâğıt üzerinde kalmayarak uygulanması gerekiyor. Ermeniler, Ruslara güvenerek katliam ve işgal yapıyorlar. Azeri Türklerinin de garantörü Türkiye olmalıdır. Türk-Azeri İşbirliği, savunma alanına da teşmil edilmelidir. Bölgeden göç etmek zorunda kalan Türklerin bir an önce yurtlarına dönmeleri sağlanmalıdır. İnsanlık ayıbına bir an önce son verilmelidir.

Muammer ÇINAR

KAYNAKLAR :

1- Mehmet SARAY, Türkiye ve Yakın Komşuları, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları,

2- Yeni Türkiye’nin Toplumsal Yapısı. İmge Kitabevi. İbrahim KAYA,

3- Türkiye Çoğrafyası, İletişim yayınları, Marcel BAZIN, Stephane De TAPIA,

4- Küresel Siyasete Giriş, İletişim yayınları, Evren BALTA,

5- Türk Dış Politikası, İletişim Yayınları, Editör: Baskın ORAN.



[1] SARAY Mehmet, Türkiye ve Yakın Komşuları, Atatürk Araştırma Merkezi, 2012, Sf:158

[2] SARAY Mehmet, Türkiye ve Yakın Komşuları, Atatürk Araştırma Merkezi, 2012, Sf:165

[3] SARAY Mehmet, Türkiye ve Yakın Komşuları, Atatürk Araştırma Merkezi, 2012, Sf:185

Son Yazılar

Hepsini Gör

11 Eylül Sürecinde İnsan Hakları ve Güvenlik

Bu çalısmada insan haklarına saygıyı bayraklaştıran, tüm değer yargılarını ve kutsalını insan hakları çerçevesinde ve meşruiyet zemininde tartışan batı medeniyetinin insan hakları ve güvenlik konuları

bottom of page